Gönlümdeki Osman Efendi


Işıklar kapandı, telefonlar sessizliğe gömüldü ve bir sis seyircilerin üzerine çöktü. Ufak bir kanun sesi eşlik etmeye başladı Esma’nın gönlündeki sese.

Esma hayatı boyunca ona ailesi tarafından biçilen rolü oynamak zorunda bırakılmıştı:Daima Osman Hamdi Bey’i korumak ve kollamak görevi. Bu görev ona hem zevk hemde acı veriyordu. Öyle ki ona aşık olduğunu hep içinde saklamak zorundaydı.

Üstelik buna birde Osman Hamdi Bey’in Paris’e tahsile gitmesi eklendi ki artık bu ev Esma için daha dayanılmaz bir hale gelmişti.

Osman Hamdi Bey’in tavsiyesi üzerine Esma kendine isimsiz bir defter aldı ve ona tüm kırıklıklarını yazdı ve bir gün onu Osman Hamdi Bey’e vermek istiyordu.

Ama ona biçilen rol öylesine dışlanmasına neden olmuştu ki o defterini de tıpkı duyguları gibi hiçbir zaman aşık olduğu insana veremedi.

Artık isimsiz defterin ismi de belliydi:

Gönlümdeki Osman Efendi.

Replikler den seçmeler.

1)Osman Hamdi Bey paris’in sokaklarında gördüğü bir kadının resmini hemen oracıkta yapıverir ve kadının yanına giderek resmi uzatır.

-İzninizle Matmazel bunun sizin için yaptım.

-Hmm öyle mi?

-Bir şey söylemeyecek misiniz?

-Neye dair?

-Resminiz hakkında. Yoksa beğenmediniz mi?

-Aynalar beni her zaman daha güzel göstermiştir Bayım. Yapabileceğiniz bir şey yok.

2) Osman Hamdi bey ölmüştür ve 1. karısı Mari mezarını ziyarete geldiğinde orada Esma’yla karşılaşır ve aralarında şu diyalog yaşanır.

Mari: Onu gerçekten sevmiştim hatta ayrıldıktan sonra ona dair her şeyi biriktirdim ama bir tane bile fotoğrafı yok bende.

Esma:…

Mari: Onu ikimizde sevmiştik değil mi?

Esma: Evet ve ikimizde kaybettik ,işte buda gençlik fotoğrafı sen de kalsın.